cânâna gönül vereli ben cândan usandım
hem düşeliden derdine dermândan usandım
meyl eylemezem gayrisine tevbeler olsun
bu ân’e değin ettiğim isyândan usandım
pervâne gibi yanmağı ister deli gönlüm
her şâm u seher âh ile efgândan usandım
kalmadı firâk giryesine sonra mecâlim
vuslat dilerem yârime hicrândan usandım
aşk ile üns oldı gönül geçdi sivâ’dan
ben sohbet-i nâs ülfet-i yârândan usandım
çün zerre vefâ bulmadım ihvân-i zemândan
şol yüzleri dost özleri düşmândan usandım
vird edeyim ismin hemen hayret-i hakkın
kesret ile ünsiyet-i insandan usandım
kuddisi’ye vahşet gelüben cümle sivâ’dan
der her ne ki ağyâr var ise andan usandım