
Hem kadeh hem bâde hem bir şuh sâkîdir gönül
Ehl-i aşkın hâsılı sâhib-mezâkîdir gönülBir nefes dîdâr için bin cân fedâ etsem nola
Nice demlerdir esîr-i iştiyâkıdır gönülDildedir mihrin ko hâk olsun yolunda cân ü ten
Ben ölürsem âlem-i ma’nide bâkîdir gönülZerredir amma ki tâb-ı âfitâb-ı aşk ile
Rûzigârun şemse-i tâk-ı revâkidir gönülEtse Nef’î n’ola ger gönliyle dâim bezm-i hâs
Hem kadeh hem bâde hem bir şuh sâkîdir gönül
Günümüz Türkçesi
Gönlüm hem kadeh, hem şarap, hem de neşeli ve oynak bir sakidir; hasılı aşk erbabının zevk sahibi olanlarındandır.
Sevgilinin yüzünü bir soluk görmek için bin can feda etsem ne çıkar: Nice zamandan beri gönlüm onun hasretinin esiridir.
Ey sevgili, senin sevgin gönlümdedir, bırak, yolunda can ve ten toprak olsun: Ben ölürsem ruh âleminde gönlüm bakidir.
O, bir zerredir ama, aşk güneşinin ateşiyle, kâinat sarayının çardağının takı üzerinde pırıldayan bir armadır.
Nef’î gönliyle daima baş başa bir meclis kursa ne var: Onun gönlü hem kadeh, hem şarap, hem de şuh bir sakidir.