
Sernâme-i muhabbeti cânâne yazmışım
Hasret risâlesin varak-ı câne yazmışımNâlişlerini derd ile biçâre bülbülün
Bâd-ı sabâ eliyle gülsitâne yazmışımZülfün hikâyesini gönülde misâl edip
Gam kıssasını levh-ı perişâne yazmışımResmetmişim gözümde hayâlini gûyiyâ
Nakş ü nigârı sâgar-ı mercâne yazmışımTâb-ı ruhunle sûzunu yazarken Ahmed’in
Şevkinden odlara tutuşup yâne yazmışım
Günümüz Türkçesi:
Sevgilime büyük bir aşk mektubu yazdım, hasret duygularını ruhumun sahifelerine geçirerek ona gönderilecek bir kitap meydana getirdim.
Zavallı bülbülün dert ile inleyişlerini meltem vasıtasiyle gül bahçesine yazmış oldum.
Ey sevgili, saçlarının gönlümdeki macerasını örnek tutarak gam hikâyesini perişan kâğıt üzerine yazdım.
Hayalini gözüme öyle işlemişim ki sanki mercandan bir kadeh üzerine nakışlar yapmışım.
Yanağının kalbime verdiği ateşle Ahmed’in yanıklığını yazarken heyecandan alevlenerek nerdeyse yanıverecektim.